Disk Başkanı Çelebi: Sendikal Haklar, Gizlilik Kararına Sığınılarak İhlal Ediliyor

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, işverenlerin eski ihbarıyla, “Ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları ve iş hürriyetini engelledikleri” gerekçesiyle sendika yöneticilerinin tutuklanmasının “işçilere ve sendikalara alenen baskı yapılması” anlamına geldiğini söyledi.

Emekçilerin sendikal haklarının hukuktan yoksun, keyfi ve gizlilik kararına sığınılarak açıkça ihlal edildiğini kaydeden Çelebi, ifade dosyalarına erişimin de engelenerek savunma hakkının ellerinden alındığını ifade etti.

DİSK Genel Başkanı Çelebi, Örgütlenme Daire Başkanı ve Nakliyat-İş Sendikası yöneticilerinin tutuklanmasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Çelebi açıklamasında, emekçilerin sendikal haklarının hukuktan yoksun, keyfi ve gizlilik kararına sığınılarak açıkça ihlal edildiğini kaydederek, ifade dosyalarına erişimin de engelenerek savunma hakkının ellerinden alındığına dikkat çekti. Gözaltılar ve tutuklamaların, geçen birkaç yıl boyunca birçoğu toplu anlaşmaya varıldıktan sonra geri çekilen bir takım işveren şikayetlerine dayanıldığını bildiren Çelebi, daha önce de benzer şekilde ve gerekçelerle gözaltına alınan sendikacıların hepsinin ilk duruşmalarda serbest bırakıldığını anımsattı. Sendikaların anayasal güvenceyle çalışan, yasal ve açık örgütler olduğunu dile getiren Çelebi, mahkemelerin gizillik kararıyla arama yaptırmasının, işverenler lehine işçilere ve sendikalara alenen baskı yapılması anlamına geldiğini vurguladı.

-ITUC GENEL SEKRETERİ RYDER’İN BAŞBAKAN’A MEKTUBUNA ATIF-

DİSK Başkanı Çelebi, DİSK’in üyesi olduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder’ın 9 Aralık’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektupta da bu duruma işaret edildiğini kaydederek, mektuptan şu ifadeleri alıntıladı:

“Türkiye’nin, emek örgütlerinin meşru faaliyetlerini yönetici ve üyelerine yönelik her türlü şiddetten, misillemeden ya da tehditlerden uzak bir ortamda yürütebilmelerini garanti eden, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Sendikalılaşma Özgürlüğü ve Örgütleme Hakkı’nı düzenleyen 87 Sayılı Sözleşmesi, Uluslararası İnsan hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere, uluslararası anlaşmalarla sınırlandırıldığın söylemiştir.”

Çelebi, ITUC’un, Türkiye’deki sendikal hak ihlallerinin hükümetin AB üyelik hedefiyle ters düştüğünü açıkça ifade ettiğini vurguladı.

-ITUC BİR KEZ DAHA MEKTUPLA UYARDI-

ITUC Genel Sekreteri Ryder, 1 Mayıs kutlamalarında yaşananların ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazmıştı. 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Ryder, Taksim yasağının kaldırılmasını ve emekçilere karşı şiddet uygulanmamamasını istemişti. Şimdi de sendika yöneticilerinin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup kaleme alan ITUC Genel Sekreteri Ryder, ITUC’un Türkiye’deki bir diğer apaçık sendika hak ihlalini protesto ettiğini dile getirdi. Mektubunda, “Yakın zamanda ve sır olmayan geniş kapsamlı emekçilerin haklarının ihlallerinin listesi giderek uzamakta, böylece hükümetinizin bu temel haklara saygı konusunda hala ciddi olduğu konusundaki tüm ihtimalleri ortadan kaldırmaktadır. 7 Aralık Pazartesi sabahı saat 7’de neredeyse (ağırlıklı olarak taşeronlarca çalıştırılan) nakliyat işçilerini örgütleyen ve ITUC üyesi olan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı bir sendika olan Nakliyat-İş’in bazı şubelerinin Başkanları yanında, neredeyse tüm Yönetim Kurulu’nun gözaltına alındığı ve sendika genel merkezlerine baskın yapıldığı ITUC’a bildirildi. Savunma avukatlarının müvekkillerinin dosyalarına hala daha erişememesi, şimdiye kadar sendikalara karşı ülkenizdeki tutuklamalara yönelik standart prosedür olmuş gibidir. Savcı adaleti sağlamanın meşru bir yolu olamayacak şekilde bir takım sendika görevlilerinin telefonlarını delil toplamak için dinlemeye başladı” açıklamalarına yer verdi.

Mektupta, son tutuklamaların Türkiye’deki sendikal hak ihlalleriyle ilgili olarak çizilen üzücü tabloya bir yenisinin daha eklenmesine neden olduğunu belirten Ryder, mektubun kaleme alınma sebebi olarak da Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) üyesi bir belediye hizmet sendikası olan Tüm-Bel-Sen Cizre-Şırnak temsilcisi Metin Fındık’ın keyfi gözaltı ve tutuklamasına karşı protesto etmek olduğunu kaydetti. Ryder Mektubunda, 19 Ekim tarihinde, ITUC’un, 5 Ekim tarihinde DİSK Genel Merkezi’ne yönelik yapılan silahlı saldırıyı protesto ettiği anımsatılarak, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, ayağından 4 kurşunla vurulmasına vurgu yaparak, “ITUC bu ahlaksız saldırının bir sendika liderini öldürmeye teşebbüsten başka bir şey olmadığından endişe etmektedir” dedi.(ANKA)

(ME/BÜN)